Boru serisi

Gülşen Giz’in bu serisinde geometrik biçimlerin dingin gücü ile renklerin titreşen enerjisi bir araya geliyor. Sanatçı, keskin çizgiler ve yumuşak geçişler arasında kurduğu dengeyle izleyiciyi hem içsel hem de görsel bir yolculuğa davet ediyor. Kimi zaman derin siyahların içinde kaybolan bir kırmızının titreşimi, kimi zaman da yeşilin ve sarının ışığa uzanan parlaklığıyla karşılaşıyoruz. Renk alanları, yalnızca estetik bir düzen değil, aynı zamanda duygusal bir ritim oluşturuyor — tıpkı müzikteki notalar gibi, her çizgi ve ton kendi sesine sahip. Bu kompozisyonlarda mekân ve zaman algısı soyutlanıyor; yatay ve dikey hatların kesiştiği noktalar birer enerji odağına dönüşüyor. Sanatçının biçimsel sadeliği içinde saklı olan derinlik, izleyicinin bakışıyla yeniden hayat buluyor. Gülşen Giz’in eserlerinde ışık, yalnızca bir aydınlatma unsuru değil, ruhun dışavurumu. Her tablo, görünmeyeni görünür kılma çabasının sessiz ama güçlü bir ifadesi olarak karşımıza çıkıyor.